AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ, Elazığ Olay Haber Gazetesi'ni ziyaret etti

DEMİRBAĞ; “ELAZIĞ’DA, GÜZEL ŞEYLER YAPILDI”

Elazığ gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Demirbağ, 24 Ocak 2020'de yaşanan 6.8 büyüklüğündeki depremin hemen ardından devletin kurum ve kuruluşlarının Elazığ'da seferber edildiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere tüm bakanların, milletvekillerin ve bürokratların Elazığ halkının yanında olduğunu ifade etti.

Elazığ'da depremin yaralarının hızla sarıldığını, bir yıl geçmeden 8 bin konutun hak sahiplerine teslim edildiğini belirten Demirbağ, Haziran'a ayına kadar 20 Bin konutun tamamlanarak anahtarların teslim edileceğini söyledi. Demirbağ ayrıca Elazığ'da yeni yapılan ihaleler ile bu kapsamda 5 bin adet 3+1 yeni konutun daha yapılacağını müjdeledi.

 “DEPREM SÜRECİ ÇOK İYİ YÖNETİLDİ”

Demirbağ "Öncelikle sizlere teşekkür ediyorum, Allah hayırlı uğurlu etsin. Basın yayın hayatını inşallah hayırlı kılsın. Bizim 24 ocak depreminin üzerinden 1 yıl geçti. Cumhurbaşkanımız Depremin 1. yıl dönümü dolayısıyla Elazığ’a geldi, anahtar teslim töreni için. Tabi o bir vesile, deprem yıl dönümü vesilesi ile Elazığlı hemşehrilerimizi yalnız bırakmadı. Deprem olduğunda ben İstanbul'daydım hanım ve çocuklarımızla ile, bakanlarımız olası bir İstanbul depremine karşı bir toplantı yapıyorlardı. Depremi haber alınca hemen uçakla Elazığ'a hareket ettiler. Tabi kendileri ile irtibat kurdum. Ben Beşiktaş'taydım yetişemedim. Acele ederken hatta ufak bir kaza da geçirdik. Sonra hemen Elazığ’a intikal ettik. 3 tane bakanımız; İçişleri, Çevre ve Şehircilik ve Sağlık bakanlarımız depremin ilk saatlerinde Elazığ’da vatandaşlarımız ile birlikteydi. Allah bir daha yaşatmasın, ne ilimize ne ülkemize ne insanlık alemine. Acı bir hadiseydi. Depremin akabinde bakanlarımızın Elazığ'a karargah kurmalarının Elazığımıza çok büyük bir getirisi oldu, faydası oldu. Şimdi daha önce biz İstanbul Büyükşehir Belediyesindeyken, Avcılar depremini gördük, Yalova, Sakarya'da olan depremler olduğu zaman İstanbul'daydık ve ağır iş makinaları ile arama kurtarma çalışmaları olsun, enkaz çalışmaları olsun katıldık. Özellikle Gölcük’te. Elazığ depreminde devletin şefkatli elini gördükten sonra o günler ile kıyaslayamayız bile. Devletimiz ve hükümetimiz devletin varlık hissiyatını Elazığ’da göstermiştir. Daha ilk saatlerden itibaren yardım aktı, çadırlar, ihtiyaç malzemeleri, gıdasından yiyeceğine her konuda. Bir ay içerisinde konteyner kentler oluşturuldu. Kısa bir sürede, depremin hemen akabinde hizmet aktı. İnsanlarımızın dışarıda kalmasına meydan verilmedi. Bu arada rezerv alanlar tespit edildi. Kentsel dönüşüm alanları Çevre Bakanlığı nezaretinde belirlendi. Arkasından hazırlık yapıldı. Toplu konut ihaleleri yapıldı. 7-8 ay sonra toplu konutlar bitmeye başladı. Bir sene bittiğinde de 8 bin konut hazır hale geldi. Tabi Haziran'a kadar da toplam 20 bin konutun hepsi bitmiş olacak ve hak sahiplerine verilmiş olacak. Yeni ihaleler de yapılıyor. Yapılan ihaleler 2+1 ve 3+1 olacak. 2+1 çok kullanışlı, depreme dayanıklı, sağlıklı güzel evler ama insanımız biraz geniş ev tercih ettiği için yeni ihalesi yapılan 5 bin konut 3+1 olacak. Bu konutlarla birlikte 25 bini bulan konut yapılmış olacak. Netice itibariyle bugüne kadar devletimiz Elazığımızı yalnız bırakmadı. Güzel işler yapıldı. Tabi bunu istismar edenler de var. Ne yapıldı, ne edildi diyenler de var. Bu çok ayıp. Bunlar yakışmayacak sözler. Bir yıllık süreç içerisinde gerçekten çok güzel işler yapıldı. Yapılan bu konutlar normal şartlarda bir yıl içerisinde bitecek işler değil. Evet geri ödemeli ama şuan devletten peşin olarak çıkıyor. Depremde yapılan bütün harcamalarla birlikte devletten peşin olarak çıkan para toplamda 7-8 Milyar Lira.  Şimdi bu para devletten müteahhitlere veriliyor. Verildikten sonra 2 yıl ödemesiz ve 18 yılda geri ödenecek dolayısıyla vatandaşın cebinden bu para bir anda çıkmış olmayacak. Netice itibariyle devletin vatandaşına, Elazığlı hemşehrilerimize sağladığı güzel bir imkan bu. Belki yerinde konut yapılmayan mahallelerde, eski oturduğu yerde diyelim ki Yemişlik, Bizmişen, Zafran'a farklı yerlere gidecek. Ama olsun. Zaten normal şartlarda da evimiz kullanılmayacak durumdaysa, ihtiyaca cevap verilmeyecek durumdaysa gidip başka bir mahallede uygun şartlarda konuta talip oluyoruz. Bunu da böyle değerlendirdiğimiz zaman mahalle farklılığı olabilir ama çok güzel, modern, planıyla, imkanlarıyla, sağlamlığıyla, 7-8 şiddetinde depreme dayanacak nitelikte evler yapılıyor. Dolayısıyla Allah hayırlı uğurlu etsin. Şuanda kuralar peyder pey çekiliyor. Haziran'a kadar da inşallah 20 bin konutu bitirmiş olacağız. Yeni ihalesi yapılan 5 bin konutun da bir kaç ay içerisinde hepsi yapılacak. Hemşehrilerimizin rahat ve çoluk çocuğuyla huzur içerisinde hayat sürebilmesi için kendilerine anahtarları teslim edilecek."

 “CUMHURBAŞKANIMIZ ELAZIĞ’DAN MUTLU AYRILDI”

Milletvekili Demirbağ; “Pandemi dolayısıyla Cumhurbaşkanımız törenin kalabalık olmasını istemediler. Pandemide kalabalık şekilde insanımızı toplayıp bir vaka artışına sebebiyet vermemek lazımdı dolayısıyla geniş çaplı bir hazırlık yapılmadı. Ama Yazıkonak ve civar yerlerden gelen 1500 kişiye hitap etti Cumhurbaşkanımız. Daha sonra İpekyolu projesini ziyaret etti. Daha sonra hastanede Şehit Polis Memuru Fethi Sekin'in babasını ve Hafız Abdullah Nazırlı'yı ziyaret ettiler. Valilik ziyaretiyle birlikte Ankara'ya döndüler: memnun da kaldı sayın Cumhurbaşkanımız, Gördüğü ilgi, alakadan dolayı. Gerek yapılan konutlar, gerekse anahtar tesliminde insanımızın memnuniyetini ortaya koyması kendisini memnun etmiştir."

“DEVLETİMİZ ESNAFIMIZIN YANINDA OLDU”

Milletvekili Demirbağ "Genel olarak pandemiden dolayı TESKOMB vasıtasıyla almış oldukları krediler ertelendi. Ama orada gündeme gelen bir konu var; Biz İzmir depreminde de milletvekili arkadaşlarımızla beraber deprem mahalline gittik. Yıkılan binaların enkazı altında kalan hemşehrilerimiz de vardı. Onların cenazesine de katıldık. Orada binanın çökmesiyle birlikte alttaki bir market gündeme geldi. Bu marketin sahibi güya kolonları kesmiş, öyle ifade edildi. O market yerin metrelerce altına gitmiş. Onun yanında bir kuaför, ufak tefek esnaf vardı. Bir de sahilde depremle birlikte bir hareketlenme olunca oradaki kayıklar ve ticaret yapan esnafa TESKOMB tarafından bir hibe verildi. Giresun’da da aynı. Bu krediler istismar edildi. İşin aslı oradaki toplasanız 8-9 esnafa 5 ila 50 bin TL arasında hibe verildi. Orada verilen paranın toplamı 150-200 Bin liradır. Burada da peki var mıydı böyle, enkaz altında kalan dükkan? yoktu. Bir tatlıcı Selo usta vardı. Ona da zaten Valilikten bir miktar yardım yapıldı. Bir de gelinlik mağazası vardı. Bizde dükkanı yerin altına gömülen bir esnaf yok. Sanki oradaki bütün esnafa para dağıtıldı şeklinde algılandı. Hayır, öyle değil. Giresun'daki selde dükkanları zarar gören esnafa 50 Bin TL'ye kadar hibe verildi. Bu hibe herkese verilmedi. Dükkanı ve içindeki ürünleri büyük zarar gören esnaflara  verildi. Bu hibe de esnafın iş hacmine göre verildi. Diyelim ki ayakkabı tamircisine 3 Bin TL, ekmek fırınına 10 Bin TL, beyaz eşyacıya 50 Bin TL. Toplamda 6,5 Milyon Lira para verilmiş. Ama bütün esnafa değil. Bütün dükkanı, eşyası, her şeyi gitmiş olan esnaflara verilmiş. Bizim burada evi yıkılıp da ağır hasarlı olduğu için içerisine girmesine müsaade edilmeyen insanlarımıza 30 Bin lira eşya parası, 11 Bin lira kira yardımı olmak üzere 41 Bin Lira para yardımı yapıldı. Ayni ve nakdi olarak yapılan yardımlar toplamda 684 Milyon Lira ediyor. Giresun'da yapılan yardım Elazığ’dakinin zekatı olmayacak kadar küçük bir yardımdır, dikkatinizi çekmek isterim. Elazığ' daki yardımı veren devlet. Giresun'daki yardımı veren TESKOMB. Yani esnaf kooperatiflerinin üst kuruluşu. Bu yardımı TESKOMB yaptı. Bu konuyu da  her zaman olduğu gibi bir muhalefet anlayışıyla, saptırdılar. Doğru neyse bunu ifade etmek lazım."

“ BİR SİYASETÇİNİN MUTLULUĞU KARŞISINDA Kİ MUHATAP KİTLEDİR”

Zülfü Demirbağ; “"Tabi bürokratlık yıllarımda özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın Belediye Başkanı olduğu dönemde, İstanbul belediyesinde yüzlerce insanımızın iş sahibi olmasına vesile olduk. Allah Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Burs talep eden binlerce öğrencimize burs verdik. Yine İstanbul dışında okuyan 270 öğrencimize işadamlarımız vasıtasıyla burs verdik. Kaldı ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak Elazığ Belediyesine, ilçe ve belde belediyelerine asfalt pilenti ve iş makinaları verdik ve bu makinalar hala hizmet vermekte”.

“TELEFONUN HER ZAMAN AÇIK”

Demirbağ; “Her şeyden önemlisi ben her zaman taban siyasetini savunurum. Taban siyaseti çok riskli ve meşakkatlidir. Fedakarlık isteyen bir siyaset tarzıdır. Taban siyaseti,  birebir tabanla ilgilenmek demektir. Onlarla hemhal olmaktır. Onların derdiyle dertlenmek demektir. Ama tavan siyaseti yaparsanız burada on binlerce insan yerine yukarıda bir kaç kişiyle diyalog kurarsanız, seçim zamanı tabanın tepkisine aldırmadan gelir milletvekili olursunuz. Bu işin kolay tarafıdır. Ben hep zor olanı tarz olarak benimsedim. Siyasetçinin bu yolu tercih etmesi gerektiği için benim ilk günden bugüne  telefonum hep açık oldu. İnsanlar hep ulaştı.  Bir insanın akrabasıyla olan ilgi derecesinde her şeyi ile ilgilenmek suretiyle geri dönüş yapmış ve bilgi vermişimdir. Kendimizi, imkanlarımızı zorlayarak yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bizim imkanımızın olmadığı noktada iş adamlarına, yetkili insanlara havale etmek suretiyle insanlarımıza muhakkak bir çözüm bulmanın gayreti içerisinde olduk. Bu da tabi tabanda hemşehrilerimiz tarafından belli ölçüde karşılık buldu. Bize karşı bir sevgi, saygı oluştu. Bir siyasetçinin mutluluğu karşısındaki muhatap kitledir. İnsanlarımızın memnuniyeti bizleri her daim mutlu etmektedir. Cumhurbaşkanımız hep söyler; aslolan geride hoş bir seda bırakmak. Hepimiz ölüp gideceğiz. Neticede gelip gidiyoruz. Gittiğiniz zaman önemli olan, çocuğumuza bırakacağımız en güzel miras 'Allah razı olsun, iyi bir insandı' demeleri. Bu yeter insana” dedi.