Azmin adı: 'Reşit öğretmen'

Elazığ'da yaşayan ve üniversiteden mezun olduktan sonra 15. defa girdiği KPSS'de atanarak öğretmen olan 42 yaşındaki Reşit Demir, hayalini kurduğu mesleğini yaparken, çocuklarının da iyi bir eğitim almasını sağlayarak örnek oldu.

PAYLAŞ
Elazığ Olay Haber -

Elazığ’da yaşayan ve üniversiteden mezun olduktan sonra 15. defa girdiği KPSS’de atanarak öğretmen olan 42 yaşındaki Reşit Demir, hayalini kurduğu mesleğini yaparken, çocuklarının da iyi bir eğitim almasını sağlayarak örnek oldu.

Hayvancılıkla uğraşan bir ailenin çocuğu olarak 1978 yılında Tunceli’nin Pertek ilçesinde dünyaya gelen Reşit Demir, aile mesleği nedeniyle çocukluğunu büyük bir bölümünü Erzincan’da geçirdi. Bu süre zarfında hem hayvanlarla ilgilenen hem de mezrada okul olmadığı için 8 yıl boyunca 8 kilometre yürüyerek ortaokulu birinci bitiren Demir, o dönem Bayburt Anadolu Öğretmen Lisesi kazandı. Liseyi bitirdikten sonra Fırat Üniversitesi (FÜ) Teknik Eğitim Fakültesi Elektrik Elektronik Öğretmenliği Bölümü’nü kazanan Demir, aynı sene evlendi. 2001 yılında üniversiteden mezun olan ve 14 yıl boyunca KPSS’ye hazırlanan Demir, sınava girdi ama istediği puanı alamayarak atanamadı. Bunca seneye rağmen öğretmen olma hayalinden vazgeçmeyen ve 2015 yılında yine KPSS’ye giren Demir, büyük bir başarı elde ederek hedefim dediği öğretmenlik mesleğine girmeyi başardı. Evli ve 4 çocuklu Reşit öğretmen, kendi ilk zamanlar öğretmen olamaması nedeniyle çocuklarının da eğitimine büyük destek verdi. O dönem bir taraftan hayvancılıkla uğraşan ardından sırasıyla TEDAŞ’da sözleşmeli çalışan daha sonra ise bir okulun kütüphanesinde işine devam ederek fedakarlık örneği sergileyen Demir’in çocuklarından biri Resim Öğretmenliği bölümünden mezun oldu, diğerleri ise Hukuk Fakültesi, Tıp Fakültesi ve Fen Lisesi’ni kazandı. 37 yaşında atandığı öğretmenliği 5 yıldır başarılı bir şekilde sürdüren ve Covid-19 pandemisi nedeniyle evinden öğrencilerine dersleri anlatan Reşit öğretmen İHA muhabirine duygularını aktardı.

“8 yıl boyunca günde 8 kilometre yürüyerek ilkokul ve ortaokulu okuyarak, birincilikle bitirdim”

Okul hayatına başlama serüveninden ve o dönemde yaşadıkları zorlukları anlatan Reşit Demir,"Hayvancılıkla uğraşan bir ailenin çocuğuyum ve Pertek’te 1978 yılında dünyaya geldim. Bu süreç ailem, babam içerisinde hayvancılıkla uğraştığı için Erzincan’a göçtük ve orada da ikamet ettik. Çocukluğum o yıllarda kırsal kesimde geçti. Mezrada yaşadığımız 8 yıl boyunca günde 8 kilometre yürüyerek ilkokul ve ortaokulu okuyarak, birincilikle bitirdim. 1994 yılında girdiğim sınavda Bayburt Anadolu Öğretmen Lisesi’ni kazandım. 1997’de liseden mezun olur olmaz FÜ Teknik Eğitim Fakültesi Elektrik Elektronik Öğretmenliği Bölümü’nü kazandım” dedi.

“Mücadeleyi bırakmadım, 15 yıl üst üste KPSS’ye girdim”

KPSS’de yıllarca mücadele verdiğini ve atandıktan sonraki ilk heyecanını unutamadığını aktaran Demir, “ O süreçte yine hayvancılıkla uğraştım. 2007 yılında ise TEDAŞ’ta sözleşmeli olarak çalışmaya başladım. Özelleştikten sona bir yıl çalıştım ve ondan sonra Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde Necip Fazıl Kısakürek Anadolu Lisesi’nde 4 yıl boyunca kütüphanede çalıştım. Mücadeleyi bırakmadım, 15 yıl üst üste KPSS’ye girdim. O süreçte öğretmenlere bakıyordum, neden ben öğretmen değilim diye üzülüyordum ve bu meslek içimde ukde olarak kalmıştı. O zaman sonuçlar açıklandı ve bir anda atanmışsın dediler. Ben de baktım ki Şırnak Silopi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne atandım. İnanın ki, o heyecanı yaşamak lazım. O gün de olmasaydı kesinlikle 15 defa değil 45 defa bile o sınava girerdim çünkü inanmıştı ve elbet bir gün olacak, diyordum” diye konuştu.

“Öğretmen olmak istiyorsanız mutlaka mücadele verin”

Maddi zorluklar içerisinde sınava hazırlandığını, atanmadan önceki son yıllarda eşinin bile atanacağına inanmadığını dile getiren Demir, “Setler halinde KPSS kitaplarını alıp dolabıma koydum. Bir gün sonra baktım ki kitaplar yok, meğer eşim bütün kitapları alıp sobaya atmış. Zar zor o dönemde 50 liraya aldığım kitapları yakmıştı çünkü eşim de ‘üzülmeni istemiyoruz’ ve ‘Nasibin yok, Takdiri İlahi atanamıyorsun’ diye teselli ediyordu. Benim gençlere ve atanamayan öğretmenlere tavsiyem şudur, eğer öğretmen olmak istiyorsanız mutlaka mücadele verin. Türk gençliğini yetiştirmek için o isteğinizi mutlaka yerine getirmeye çalışın” şeklinde konuştu.

4 çocuğu olduğunu anımsatan Demir, çocuklarından birinin Resim Öğretmenliği bölümünden mezun olduğu diğerlerinin ise Hukuk Fakültesi, Tıp Fakültesi ve Cemil Meriç Fen Lisesi’nde eğitim hayatını sürdürdüğü kaydetti.

İHA

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN