EĞİTİM BİR SEN ELAZIĞ ŞUBE BAŞKANI İBRAHİM BAHŞİ TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİ

Eğitim Bir Sen Elazığ Şube Başkanı İbrahim Bahşi, Olay Haber Gazetesi'ne yaptığı konuşmada taleplerini dile getirdi. 

PAYLAŞ

Elazığ’da yaşanan deprem sonrası eğitim, öğretimde ki aksaklıklardan bahseden Başkan İbrahim Bahşi, şunları dile getirdi;
EĞİTİM KURUMLARIMIZ 24 OCAK’TA ZARAR GÖRDÜ
‘’24 Ocak’da İlimizde meydana gelen depremde yaklaşık olarak 30 eğitim kurumumuz zarar gördü ve ağır hasar aldı, birçoğu yıkıldı. Bunların bir kısmı hayırsever iş adamları tarafından yapıldı, büyük firmalar tarafından yapılması vaat edildi ve bir kısmının inşaatı bitti bir kısmınında inşaat çalışmaları bitmek üzere, İlçelerde de aynı şekilde eğitim kurumlarımızdan yıkılan binalar oldu. Baskil İlçe’sinde, Keban’da 2 okulumuz yıkıldı ağır hasar gördü, bazı İlçelerimizde ağır hasar gören binalarda eğitim öğretim yapılmadığı için, buralarda da okul binasının yapımı için yatırım bekleniyor.’’


HİÇBİR EĞİTİM KURUMUNU PLANI YAPILMADI
‘’İlimiz merkezinde şuan bizim ihtiyacımız olan özellikle yeni kurulan TOKİ’nin depremzedeler için rezerv konutlar oluşturduğu bölgelerde Bizmişen dediğimiz, Çatalçeşme’de ve diğer bütün TOKİ’lerin yapıldığı alanlarda eğitim kurumlarının planlanmaması sorunu var . Hiçbir eğitim kurumunun planı yapılmadı. Çatalçeşme’ de ilkokul, ortaokul, lise şuan binanın yapımı bitmek üzere bunun dışında diğer yerleşkelerde konutlarn yapıldığı alanlarda hem planlanmamış hemde yapılmamış yani şuanda yapımı yok. Büyük bir ihtiyaç olarak görülüyor.’’


KENT MEYDANI OLARAK PLANLANIP, YIKILAN OKULUN YERİNE BİNA YAPILMADI 
‘’İlimizde yapımı devam eden okullar bittikten sonra bir rahatlama sağlayacaktır ama özellikle Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi'nin yerine herhangi bir okul yapılmaması buranın Kent Meydanı olarak planlanmasında ve depremde ağır hasar görmesinden dolayı bina yıkılmasına rağmen yerine herhangi bir bina yapılmamış. Aslında usulü şudur, önce bina yapılır, öğrenciler bu binaya nakledilir daha sonra bina yıkılır. Malesef böyle bir problem yaşıyoruz.’’


İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ GÖÇEBE HAYAT YAŞIYOR
‘’İlimizin Milli Eğitim'e ait bir hizmet binası yok. Yaklaşık 10 yıldır İl Milli Eğitim Müdürlüğü göçebe hayatı yaşıyor. Sürekli bina değiştiriyor her değiştirilen binada da milyonlarca lira harcanarak ülkemize ekonomik olarak büyük kayıplar yaşatılıyor.’’


YENİ ÖĞRETMEN EVİ İÇİN BİR ADIM ATILMASI GEREKİYOR
‘’İlimizde mevcut Öğretmen Evi depremde ağır hasar gördü ve yeni bir Öğretmen Evi’nin yapımına ihtiyaç var. Mevcut Öğretmen Evi 1930'lu yıllarda yapılmış bir bina. Kent Müzesi şeklinde değerlendirilecek ve Kent Meydanı’nın içerisinde yer alacak. Yeni bir Öğretmen Evi için yıllardır söylememize rağmen malesef herhangi bir adım atılmamıştır. Bunun dışında İlimizde bizim eğitimde tasarım becerileri atölyeleri konusunda herhangi bir adım atılmamış ve bu alanda da çok büyük eksikliklerimiz var. Bu problemlerin bir an önce çözülmesini istiyoruz.’’


TELAFİ EĞİTİMİ DEĞİL TESELLİ EĞİTİMİ YAPILIYOR
‘’Depremden hemen sonra tüm dünyayı saran bir pandemi süreci başladı bu süreçte İlimizde ki okullar da ülke genelinde olduğu gibi yüz yüze eğitime ara verdi. Bir dönem depremden dolayı öğrenciler okula gidemedi böyle bir kaybımız olmuştu, herkeste bir kayıp varsa bizde 1 buçuk kayıp yaşandı. Elazığ’da ki bu eğitimin telafisi için Bakanlığımızın bazı çalışmaları var ama biz bu çalışmaları yeterli görmüyoruz. Bunun hem fiziki anlamda hem sosyal aktiviteler konusunda okullara gereken desteğin verilmesini talep ediyoruz. Okullarda çalıştırılan temizlik elemanlarının İşkur personelinin ve diğer çalıştırılan geçici işçilerin devam etmelerini istiyoruz çünkü okullarda bu temizlik ve hijyen konularına uygun çalışma yapılabilmesi için bu elemanlara ihtiyaç var. Bakanlığın buraya bir ödenek çıkarması gerekiyor. Sadece kağıt üzerinde planlanıp bu bir telafi eğitimi değilde teselli eğitimi olsun diye kağıt üzerinde telafi eğitimi yaptık demek için eğitim yapılmaz. Dolayısıyla bu eğitimlerin ciddi programı yapılmalı.’’


PLANLI, SİSTEMLİ ÇALIŞMALAR YAPILMALI
‘’Yaz döneminde sıcakların bastırmasıyla öğrencilerin bu eğitimi gelip okulda almaları, akademik eğitimlerinin açıklarını, eksiklerini telafi etmeleri mümkün değil. İçeriğine baktığımız zaman tamamen sosyal aktiviteler, öğrencilerin yüzme gibi geçen yıllarda yapılan yaz okulu uygulamaları, bazı Sivil Toplum Kuruluşları’nın yaptığı yaz okulu uygulamalarının bir benzeri gibi tamamen müzik, tiyatro, at binme , yüzme gibi sosyal aktiviteler. Bunun dışında öğrencinin matematik, türkçe ya da diğer derslerden geri kaldıkları akademik eğitim açısından eğitimlerini telafi edecek bir program yok. Bu durum önümüzde ki süreçte, özellikle Eylül ayından itibaren , şimdiden planlanarak sistemli bir şekilde öğrencilerin önce seviyelerinin tespit edilmesi gerekiyor. Hangi konularda geri kaldıklarının tespiti yapılmalı daha sonrada buna uygun öğrenci bazlı seviye grupları oluşturularak öğrencilerin bu derslerde eksik kaldıkları, geri kaldıkları konular telafi edilmelidir. Bu konular gündemimizde bu konu ile ilgili raporlar hazırladık.’’ 


OKULLARIN EN FAZLA KAPALI KALDIĞI ÜLKELER ARASINDA 3.SIRADAYIZ
‘’Eğitim Bir Sen olarak bizim bu konuyla ilgili, tüm dünyada nasıl yapılıyor, eğitimde ne kadar kapalı kalındı , diğer ülkeler telafi eğitimini nasıl yapıyor bunlarla ilgili hazırladığımız raporlar var. Okulların en fazla kapalı kaldığı Ülke sıralamasında, Türkiye 3. Sırada ve bu bizler için acı bir olay, bu kadar kapalı kalmamalıydı okullarımız, öğrencilerimizin okula gelmeleri sağlanabilirdi.’’


ÖĞRENCİLERDE OKULLARA KARŞI FOBİ OLUŞTU
‘’Öğrencilerde öğrenme kayıpları oluştu, öğrencilerde okullara karşı fobi oluştu bunların da önümüzde ki süreçte bize sorun olarak karşımıza çıkacağını ve şimdiden tedbirlerin alınması gerekiyor.’’


TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİ YAPACAĞIZ
‘’Temmuz ayında ilgili Bakanlıklara, çalışma Bakanlığına bütün hizmet kollarımızla Memur Sen'e bağlı kamu çalışanlarının taleplerini sunacağız ve Ağustos ayından itibaren Toplu Sözleşme Görüşmeleri başlayacak , tabiri caizse Hükümet ile pazarlık masasına oturulacak ve kamu çalışanlarının yaklaşık 3 milyon memur emeklisinin önümüzde ki 2022-2023 yılında alacağı memur maaş zam artışı ile ilgili bir pazarlık süreci yaşanacak. Burada biz hazırlığımızı yaptık, Elazığ olarak dosyamızı hazırladık , okullara ve kurumlara gittiğimizde arkadaşlarımızın bizlere söylediği sorunları bir dosya haline getirerek Genel  Merkezimize taşıdık ve Genel Başkanımıza takdim ettik.’’


23 TEMEL İHTİYAÇ MADDELERİNİ İÇEREN TABLO HAZIRLADIK
‘’Masada bizimde bu taleplerimizin gerçekleşmesini istiyoruz. Kamu çalışanları zor durumdadır. Bizim hazırladığımız Elazığ İl’i olarak, plakamızın rakamının tutturarak 23 Temel İhtiyaç Maddesi üzerinden hazırladığımız tablo var. Bu tabloda örneğin bir zeytinyağının 2019-2020 yılında ortalama fiyatı 35 TL iken şuanda 65 TL civarında, bunun yüzdelik zam oranına baktığımız zaman yüzde yüz otuz civarı bir artış olmuş. Elektirik, su, un gibi temel ihtiyaçlardan ve temel gıda maddelerine baktığımız zaman peynir, yumurta gibi besin ihtiyaçlarımız için bunları incelediğimiz zaman bunlarda enflasyon oranının hep yüzde yüz üzeri olduğu, ortalama yüzde yetmiş olduğunu görüyoruz.’’


İNSANİ RAKAMLARLA PAZARLIK YAPMALARINI TALEP EDİYORUZ
‘’Bu tabloyu hazırlamamızda ki sebep, Genel Merkezimize vererek bu tabloyu Kamu İşveren Heyeti’ne göndererek, Hükümetin masanın diğer tarafında duran, Hükümetin Toplu Sözleşme Masası’na gelirken daha insani rakamlarla gelmesini talep ediyoruz. Kamu çalışanlarını aşağılayan, küçük gören, komik rakamlarla yüzde üç, yüzde iki gibi rakamlarla masaya gelmemelerini, bu rakamlarla ortaya koyarak insaflı, insani bir rakamla masaya gelip bizimle pazarlık yapmalarını talep ediyoruz.’’


KAŞIKLA VERİLEN, KEPÇE İLE GERİ ALINIYOR
‘’Önümüzde ki süreç sıkıntılı bir süreç, kamu çalışanlarının maaşlarının eridiği, alım gücünün düştüğü bir süreç dolayısıyla 2022 ve 2023 yıllarında kamu çalışanlarının bir beklentisi var zaten kamu çalışanlarına verilen maaş zam artışları malesef vergi dilimine takılarak yüzde yirmilik vergi dilimi ile yani kaşıkla verilen kepçe ile geri alınıyor. Bu konu da gerekli çalışmaların yapılmasını, kamu çalışanlarının hayatından memnun, refah düzeyinin yükseldiği bir toplu sözleşme olmasını talep ediyoruz.’’


HAKEM HEYETİNİN ADİL OLMASINI İSTİYORUZ
‘’Masada bizim ön gördüğümüz bizim talep ettiğimiz bu rakamlar verilmediği zaman, Hakem Heyeti’ne gittiği zaman Hakem Heyeti’nin de adil olmasını, eşit sayıda üyesinin olmasını istiyoruz. Mevcut yasa da 4688 sayılı yasada, sendikalar çalışan temsilcisi olan sendikalar masadan kalktığı zaman imzalamadığı zaman Hakem Heyeti’ne gidiyor ama Hakem Heyeti’nin üye sayısı değişiyor, Hükümet’in üye sayısı 6, kamu çalışanlarını temsil eden sendikaların üye sayısı 5, dolayısıyla burada rakamlar eşit değil, adil değil bunun eşitlenmesini talep ediyoruz. Görüşmelerin gizli yapılmasını, gizli oylama yapılmasını ve bu şekilde resmi gazetede bu haliyle yayınlanmasını istiyoruz bunları talep ediyoruz.’’

KAMU ÇALIŞANLARINI MUTLU EDECEK, HAYIRLI BİR TOPLU SÖZLEŞME OLMASINI İSTİYORUZ
‘’Önümüzde ki süreç Türkiye'nin daha emin adımlarla ekonomisinin büyüdüğü, emin adımlarla yürüdüğümüz, istikrarın bu şekilde devam ettiği bir Türkiye istiyoruz bu anlamda kamu çalışanları olarak her dönem üzerimize düşeni yaptık. Hükümet'inde bize refah düzeyimizi, ekonomide ki başarıyı , iyi gidişatı bizlere de yansıtarak kamu çalışanlarını mutlu edecek, memnun edecek bir rakamla masaya gelmesini talep ediyoruz umuyorum ki hayırlı bir Toplu Sözleşme süreci olur.’’ Dedi.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN